10 Ocak 2016 Pazar

Güle Güle Türkiye




Merhaba. 

Ben Erdinç. 

2015 Ocak ayında kendime bir vfr 800 aldım ve onunla bahar aylarını sarmaş dolaş geçirdikten sonra, yazın sonunda, şeytanın da dürtmesiyle beraber uzun bir yola çıkmaya karar verdim.

İşte, dürtülen ben, dürtenin icadı ile çıktığım yolculuğum;

Temmuz ayı sonlarıydı, kendimi Türkiye sınırından çıkarken buldum...
Açıkçası planlanmış bir tur değildi. Ne kadar süreliğine gidiyorum, ne zaman yada nerelerden gideceğim hakkında bir fikrim yoktu. Çıktık yola, Güle Güle Türkiye…

Güle Güle Türkiye


"Çıktık" diyorum çünkü 2 kişiydik başta. İkinci motorcu George Cool. Onunla tanışmamız çok enteresan oldu. Budapeşte’de turizm fuarında Honda standı açan bir arkadaştı George. Ve motorlarla fotoğraf çektirmek karşılığında honda anahtarlık veriyorlardı. Ben de sıkıcı geçen fuarda muhabbet edecek birini bulmuş olmanın sevinciyle standa uğradım. George henüz ortada yoktu, o süreçte hostes bir kızımız ilgilendi benimle, ta ki motora olan ilgimi kendisine çekemeyeceğini anlayana kadar… Derken sonunda George geldi. Derin bir sohbetin ardından bir de anahtarlık hediye etti. Bu sırada aylardan Mart, 2014. Haziran ayında George’a anahtarlığın anahtarlı fotoğrafını atarak, “George, hediye ettiğin anahtarlığa, motor aldım” diye mesaj attım. Ve o bahsi geçen motor, nüfusuma aldığım ilk motorum, Ikarus yani Cbr250 idi. Ne tesadüf ki, bu yaz George Ikarusla tanışma fırsatı buldu. Çünkü ona Türkiye’de 4 - 5 günlük bir program yapacağıma söz vermiştim.

George ve Ben Burgazada'da
Ikarus ve Ben

Bu yılın Temmuz ayının başında bu sözümü tuttum ve George ve Brigi ile Marmara turuna başladık. Çünkü iki motorcu bir köpektik toplamda. Brigi George’un tatlı köpeği, kendisi bir beagle, 4 yaşında, ve gezmeyi çok seviyor. Üstü kesilmiş bir arka çanta Brigi’nin keyfi için fazlasıyla yeterli. Isterse etrafı izlemek için kutuda oturuyor, rüzgarda kulakları ahenkle dans ederken yolun keyfini çıkartıyor, isterse kutunun içine kıvrılıp yatıyor. (Düşmez mi o ordan atlamaz mı? Dediğinizi duyar gibiyim. Ancak boynundaki tasma kutunun içinden kısa bir ipe bağlı olduğu için atlaması yada düşmesi imkansız) George ile tüm dünya’yı gezmiş bir gezgin köpek kendisi. Ayrıca kendine has sticker’ı gezi çantası ve hatta seyir gözlüğü de var.   
George ve Brigi

George Istanbula gelmek için benim buradaki turlarımın bitmesini beklemek zorunda kaldı, planlanandan biraz daha geç olmak üzere 21 Temmuz’da buluştuk. Beraber bir kahve içtikten sonra planlarımı anlattım ve ertesi gün Istanbul başta olmak üzere, Bursa, Çanakkale Tekirdağ gezimize başladık. Marmara çevresindeki turumuzla ilgili ayrıca bir başlık yazmak istediğim için o kısmına henüz girmiyorum. Dedim ya ilk başta benim bu yaz ki gezim pek de planlanmış bir gezi değildi. Peki fikir nasıl ortaya çıktı?

George ile Istanbulda ilk kahvemizi içerken George enteresan bir teklif sundu ve dedi ki, 5 gün beraber gezicez, peki sonra sen bana eşlik etmek istemez misin Macaristan’a doğru, dedi. Beynimin içinde çakan yıldırımlar ve yıllardır hayalimde olan Macaristan’da çocukluğumun geçtiği sokaklarda motor sürme fikri sebebiyle 3 saniyelik sessizlik sonra, Neden olmasın ki? dedim. 



Ama iki büyük sorunumuz vardı. Birincisi benim VFR henüz Ustadaydı ve daha tamir edilecek bir kaç sorunu vardı, bu yüzden George’un Tenere’sine Ikarus ile eşlik edecektim. Ikarus ile Yurtdışına çıkıp onca yol tepmek, Vfr800 varken pek çekici gelmedi açıkçası. İkinci sorun ise, Temmuz’un sonunda biz Türkiye’den çıkacaktık çıkmasına ama benim 5 Ağustos’ta Istanbul çıkışlı Budapeşte turum vardı 80 kişilik bir grubun başında olmak zorundaydım. 

Devam edecek... 

Arkadaşlar Piroska'yı tamir ederken
Yazar: Erdinç Tunçbilek
Fotoğraflar; Erdinç Tunçbilek / Pap György
Yazıların ve Fotoğrafların izinsiz kullanılması yasaktır. İçerik kullanımı için lütfen iletişime geçiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder